Gelenekten dijitale… Bengüboz’un Yüz Yıllık Miras’ına güncel dokunuşlar  

Türkiye'nin önde gelen teknoloji dağıtıcılarından Bilkom, Cumhuriyet’in yüzüncü yıldönümüne özel bir proje ile teknolojik birikimini kültürel değerlerimizi korumak için seferber ediyor.  

Bilkom, ‘Yüz Yıllık Miras: Bengüboz’ projesiyle 1. Dünya Savaşı sürecinde, esaret altında İngilizlerden fotoğraf çekmeyi öğrenen ve bu yeteneği savaş sonrası dönemde genç Cumhuriyet’in getirdiği sosyal dönüşümünü belgelemek üzere kullanan fotoğraf sanatçısı Ahmet İzzet Bengüboz'un arşivini, dijital altyapıda günümüze taşıyor.  

Cumhuriyet’in yüzüncü yılı anısına hayata geçirilen bu özel proje ile Ahmet İzzet Bengüboz'un fotoğraf koleksiyonu yapay zeka ve yenilikçi uygulamalar kullanılarak dijital altyapıda sergileniyor. Projeyle, Bengüboz’a ait yaklaşık bin adetlik cam negatiften oluşan arşiv koruma altına alınırken, yeni nesil teknolojik dokunuşlarla da hem Bengüboz’a ait görseller hem de sergiye konu olan fotoğraflar özelinde birçok  yeniliğe imza atıldı.

Restorasyon ve Renklendirme:

Geçmişin Canlanışı Projede, Ahmet İzzet Bengüboz'un koleksiyonunda yer alan cam negatifte arşivlenmiş fotoğrafların onarımı ve renklendirilmesi işlemleri gerçekleştirildi. Fotoğraflar, orijinal dokuları ve tarihi değerleri korunarak, dönemin görselliğine uygun olarak renklendirildi. Renklendirme işlemi sonrasında, tonlama, parlaklık, kontrast ve canlılık ayarları da yapılan çalışmalar arasındaydı. Bu çalışmalar sayesinde, Ahmet İzzet Bengüboz'un objektifinden yansıyan bu özel anlar, daha önce görülmemiş bir canlılıkla gün yüzüne çıktı.

Sanal Müze: Tarihin İnteraktif Yüzü

Proje kapsamında geliştirilen web tabanlı ve üç boyutlu sanal müze uygulaması, bu benzersiz koleksiyonun ulusal ve uluslararası erişime açılmasındaki önemli etkenlerden biri oldu. Renklendirilen fotoğraflar, serginin konseptine uygun olarak sisteme aktarılıyor ve sanal müze kapsamında sergileniyor. Aynı zamanda, web uygulamasındaki kurumsal bilgilendirme bölümleriyle; blog, etkinlik sistemi ve arşiv sistemi gibi konular hakkında da detaylara yer veriliyor.

Sanal Gerçeklik ve Deepfake: Geçmiş ile Geleceği Buluşturan Teknoloji

Projede, Ahmet İzzet Bengüboz'un fotoğraflarından esinlenerek, yeni nesil yapay zeka teknikleriyle, farklı yüz modellemeleri de yapıldı. Bu modellemeler, deepfake teknikleri ile Ahmet İzzet Bengüboz'un fotoğraflarını hareketlendiren interaktif deneyimler yaratmak için kullanıldı. Ayrıca, fotoğrafların derinlik haritaları çıkarılarak, 3D hareketlendirme örneklemeleri de yapıldı ve bir anlamda tarih dijital olarak canlandırıldı.

NFT ve Art QR Code: Dijital Sanatın Geleceğine Doğru

Renklendirilen fotoğrafların NFT (Non-Fungible Token) çalışmaları yapılarak, bu eşsiz eserler dijital dünyada daha geniş bir kitleye ulaştırıldı ve koruma altına alındı. Ayrıca, stable diffusion tekniği kullanılarak Art QR Code çalışmaları gerçekleştirildi, bu da projenin dijital sanat alanındaki önemi açısından önemli bir detay olarak akıllarda kaldı.

Bilkom'un "Yüz Yıllık Miras: Bengüboz" projesi, teknolojiyi kullanarak tarih ve kültür mirasını koruma, canlandırma ve gelecek nesillere aktarma amacı taşıyor. Ahmet İzzet Bengüboz'un fotoğrafları, dijital dünyada tamamen kalıcı bir hale gelirken, geçmişi gelecekle buluşturan bir köprü oluşturuyor. Bu proje, Türkiye'nin tarihini ve kültürünü daha geniş bir kitle ile buluşturmanın ve ulusal mirasa sahip çıkmanın önemli bir adımı olarak karşımıza çıkıyor.

İlham verici Hayat Öyküsüyle Ahmet İzzet Bengüboz

Henüz lise çağındayken patlayan Birinci Dünya Savaşı nedeniyle askere alınan ve gördüğü kısa eğitimin ardından yedek subay olarak göreve başlayan Bengüboz, Kafkas Cephesi ve ardından Sina Cephesi’nde savaşır. Filistin’de İngilizlere esir düşen Bengüboz’un hayatı Mısır’daki Seydibeşir Esir Kampı’nda değişir.

Esaret altındayken İngilizlerden fotoğrafçılık ve İngilizce öğrenen Bengüboz, esaretin ardından Anadolu’ya döndüğünde Kuvayi Milliye hareketine ve ardından düzenli orduya katılır. İnönü ve Sakarya cephelerinde görev alan Bengüboz savaşın ardından memleketi Mudurnu’ya döndüğünde artık bir fotoğraf sanatçısıdır aynı zamanda. Kısa süreli öğretmenliğin ardından kendisine nüfus müdürlüğü görevi verilir ve bu görev aynı zamanda Anadolu’daki dönüşümü belgelemek için ona önemli bir fırsat verir. Bu görevi esnasında hem yerel halkı hem de yöredeki dönüşümü belgeler. Anadolu’daki dönüşümün ve kalkınmanın en büyük arşivlerinden biri niteliğindeki bu koleksiyon da bu süreçte ortaya çıkar.

1969’da Bengüboz’un ölümünün ardından, 1981 yılında torunu Mehmet Kadri Bengüboz tarafından cam negatiflerden oluşan arşivi bulunur ve bu fotoğrafların günümüze yolculuğu başlar. İlk olarak Halk Eğitim Müdürlüğü’ne bağışlanan cam negatiflerden ilk baskılar alınır ve ilk sergi Mustafa Kemal Atatürk’ün 100. yaş günü anısına açılır. Bengüboz’un eserlerinin ilk arşiv çalışmalarına da öncü olan bu sergiyi takiben, bu değerli fotoğrafların günümüze uzanan yolculuğu da devam eder.